14.sayı - Flipbook - Page 24
AML tanısında kullanılan yöntemler nelerdir?
Tanı, klinik bulgulardan ziyade laboratuvar ve görüntüleme yöntemleri ile konur. İlk aşama klinik değerlendirmedir.
Hastanın muayenesinde hepatosplenomegali olması, nadir de olsa lenf bezi büyümeleri, varsa enfeksiyon ve kanama
eğilimleri değerlendirilir.
Kan sayımı çok değerlidir. Anemi, trombositopeni, lökositoz veya lökopeni tespit edilebilir. Periferik Kan Yaymasında
lösemik hücrelerin yani blastların tespiti önemlidir.
Tanının esas olarak konması kemik iliği aspirasyon ve biyopsisi yapılır. Blastik hücre özelliklerinin esas olarak kemik
iliği aspiratlarında değerlendirilmesi önemlidir. Bu blastlar genellikle granülli ve immatür hücrelerdir.
Patolojik değerlendirme de şarttır. Akım sitometri (flow sitometri) bir diğer çok değerli tanı yöntemidir. Bu yöntem ile
blastik hücrelerin üzerinde taşıdığı CD işaretlerine bakarak AML alt grupları belirlenebilir.
Sitogenetik tanıda önemlidir. Bu başlık altında kromozom analizi, FISH (Fluoresan In Situ Hibridizasyon) sayılabilir.
Moleküler testler her geçen gün önemi daha da artan, hem prognoz hem de tedavi belirlenmesine kilit bir rol oynayan
testlerdir. Bu testler arasında olan PCR ile belirli gen mutasyonlarının (örneğin, FLT3, NPM1) tespiti yapılır ve bu
testlerin sonuçları hastalığın prognozunu belirlemede yardımcı olabilir. Son yıllarda önemi çok artan ve ne yazık ki,
hala oldukça pahalı bir test olan Next-Generation Sequencing (NGS) de yapılabilen merkezlerde son derece önemlidir.
Radyolojik görüntüleme yöntemleri de takip sırasında çokça başvurulan tanı yöntemleridir. Son olarak beyin omurilik
sıvısının lomber ponksiyon ile değerlendirmesi de kimi vakalarda önemli olabilir.
AML tanısı konduğunda ilk adım olarak
neler yapılmalıdır?
İlk yapılması gereken hastanın genel sağlık durumunu değerlendirmek, tedavi planını oluşturmak, acil
durumları ve hastada var olan komorbid durumları değerlendirmektir.
Hasta önce stabilize edilmeli ve vital bulguları değerlendirilmelidir. Kanama, enfeksiyon veya diğer acil
durumların varlığına karşı gerekli önlemler alınmalıdır. Gerekirse, kan transfüzyonu veya antibiyotik
tedavisi başlatılmalıdır. Hastanın genel durumunun değerlendirilmesine yardımcı Tam Kan Sayımı
(CBC), Biyokimyasal Testler (Karaciğer ve böbrek fonksiyonları, elektrolit dengesi ve koagülasyon profili
vb) bakılmalıdır.
Genç hastalarda üreme ile ilişkili olarak kadınlarda fertiliteleri değerlendirme, oosit
kriyoprezervasyonu), embriyo dondurma, erkelerde sperm dondurma yapılabilir.
Tüm bunlardan sonra hastanın risk grubu belirlenir. Tedavi seçenekleri olan kemoterapi, hedefe yönelik
tedavi veya kök hücre nakli gibi tedavi seçenekler hastayla ve ailesiyle tartışılır.
Lösemi tedavisi multidisipliner bir yaklaşım gerektirir. Hematologlar, hemşireler, diyetisyenler ve
psikologlar gibi farklı disiplinlerden bir tedavi ekibi oluşturulmalıdır.
22
TIBBIN USTALARI